16 Mayıs 2008 Cuma

Özdal Orhon (1941-1986) Kalan Arşiv Serisi





01-kürdÎlıhıcazkÂr ağır aksak şarkı,sÎneler aşkınla ınler,mısırlı ıbrahım efendı
02-kürdÎlıhıcazkÂr ağır aksak şarkı,kalbı sevdÂ-zedeler Âh ıle dÂım ınler.selÂnınlı ahmed efendı
03-kırdÎlıcazkÂr curcuna şarkı,bır gamlı hazÂnın seherınde ısrÂra ne hÂcet yıne bülbül.suPhı zıy Özbekkan
04-kürdÎlıhıcazkÂr yürük semÂÎ şarkı,ınce bır bulut gıbı sıyÂh ıPek Pecesı.hüseyın sÂdeddın arel
05-hıcazkÂr semÂÎ,neden gücendın sen bana. muhlıs sabahaddın
06-hüzzam aksak şarkı,zamÂnı var kı her bezmım anarsın.klarnet ıbrÂhım efendı
07-hüzzam curcuna şarkı,şebÂbım durmadan gectı,bütün Ömrüm karardı.mustafa sunar
08-hüzzam düyek şarkı,ümıtlerım heP kırldı,yÂrım artık gelmeyecek.yesÂrÎ Âsım arsoy
09-hüzzam düyek şarkı,şu gÖğsüm yırtılıP baksan dıkenler aynı güldendır.cevdet cağla
10-karcığar ağır aksak şarkı,gıttığın yerde unutma,bır gün olsun benı an.mustafa sunar
11-rast düyek şarkı,senden uzak günlerım zandan oluyor.alaaddın yavaşca
12-nışÂburek raks aksağı şarkı,ben gÖrmedım bÖyle güzel.nÛrÎ halÎl Poyraz
13-uşşak düyek şarkı,her akşam muhakkak tesÂdüfümüz yolumun üstünde yıne sen varsın.ahmet cağan
14-uşşak curcuna şarkı,gızlı derdım kalbımdedır.nebıloğlu ısmÂÎl hakkı bey
15-hıcaz aksak şarkı,benı sev,rÛhumu sar,kalbıme yaslan.mısırlı ıbrÂhım efendı
16-hıcaz nÎm sofyan şarkı, ufuklara yaslanmış yorgun dağlar sırayla.kaPtanzÂde alı rıza bey
17-nıcaz düyek şarkı,artık bu solan bahcede bülbüllere yer yok.alÂaddın yavaşca
18-sab curcuna şarkı,süzdükce güzel gÖzlerını kalbımı yaktın.cevdet cağla
19-acemkürdÎ nÎm sofyan şarkı,sularda kaybolurken hayaller bırer bırer.alÂddın yavaşca
20-sultÂnÎyegÂh semÂÎ,hülyÂya dalar sonra PerÎşÂn uyanırdım.yesÂrÎ Âsım arsoy
21-sultÂnÎyegÂh aksak şarkı,geldı kuşlarla yeşıl dallara yaz.alÂaddın yavaşca
22-nıhÂvend müsemmen şarkı,sorma bana sÖylemem kalbımın feryÂdını.nÛrÎ halÎl Poyraz
23-nıhÂvend semÂÎ şarkı,nedır a sevdığım sÖyle bu hÂlın.lem'Î atlı
24-nıhÂvend düyek şarkı,ateş gıbı bır nehır akıyordu.ahmed cağan
25-nıhÂvend curcuna şarkı,gÖnlümle hasbıhÂl,vecdÎ seyhun
26-nıhÂvend aksak şarkı,benı hıcranlara terk eyleyerek gıttı o yar .vecdÎ seyhun
27-nıhÂvend sengÎn semÂÎ,baktım da hazÂn akşamının ufkuna.vecdÎ seyhun
28-nıhÂvend aksak şarkı,haftalar,aylar var kı hasretınle üzgünüm.şefık gürmerıc


http://rapidshare.com/files/52435499..._iv_Serisi.rar


25 Aralık 1941'de İstanbul'da doğdu. Sesinin güzelliği ve musıkiye duyduğu ilgi daha ilkokul çaglarında dikkati çekti. Annesi Nigar Kale, udî Arsak Efendi'den ud dersleri almış musıkisever bir kadındı. Musıki merakının uyanmasında, annesinin de etkisi olduğu tahmin edilebilir. Genç kızlık soyadıyla Özdal Kale on bir yaşındayken, Radife Erten'in çalıştırdığı musıki topluluğuna girerek ilk ciddi musıki derslerini aldı. Ortaokulun son sınıfındayken, musıki hevesiyle öğrenimini yarıda bırakıp İstanbul Belediye Konservatuvarı'na girdi, ama yaşı henüz küçük olduğu için, yaşını üç yıl büyütmek zorunda kaldı; böylece, kağıt üzerinde on altı, gerçekte ise on üç yaşında konservatuvar eğitimine başladı. Bu başarıda, kendisini sınava hazırlayan, bugün İTÜ Türk Musıkisi Devlet Konservatuvarı solfej ve nazariyat öğretmeni Göksel Baykut'un büyük payı vardır.
Özdal Kale, beş yıllık konservatuvar eğitimi döneminde değerli musıki adamı ve hoca Şefik Gürmeriç'ten solfej ve nazariyat öğrendi, onun seçkin öğrencilerinden biri oldu. Gene aynı yıllarda konservatuvarda üslup ve teganni öğretmeni olan Münir Nurettin Selçuk'un da dikkatim çekti. Sanatçının hem klasik eserleri sevmesinde, hem de yenilikçi eserlere ilgi duyması ve icrada yeni söyleyişler aramasında Gürmeriç ile Selçuk'un büyük etkisi vardır. Sanatçı, konservatuvardan mezun olduktan sonra da, Münir Nurettin Selçuk'un özel konserlerinde uzun yıllar korist olarak çalıştığı gibi, zaman zaman solist olarak da görev almıştır.1959'da İstanbul Belediye Konservatuvarı Türk Musikisi Bölümü'nden "pekiyi" derece ile mezun oldu. 1960'da sınavla İstanbul Radyosu'na girdi, Ertesi yıl İstanbul Belediye Konservatuvan İcra Heyeti'ne de katıldı. Radyoda ve konservatuvarda solist ve topluluk elemanı olarak on üç yıl çalıştı.


1968'de değerli musikişinas, kemençeci Cüneyd Orhon ile evlendi. 1972'de oğlu Uğur dünyaya geldi. 1974'te esinin Ankara'daki TRT Müzik Dairesi Başkanlığı görevine getirilmesi dolayısıyla, konservatuvar icra heyetinden ayrılıp TRT kadrolannda yer aldı; bu dönemde hem Ankara, hem İstanbul radyolarında çalıştı, 1976'da Türk Musikisi Devlet Konservatuvan'na solfej ve nazariyat öğretmeni olarak davet edildi; sonradan İTÜ'ye bağlanan bu konservatuvar ile TRT'deki görevlerini ölümüne kadar sürdürdü. Özdal Orhon'u 27 Ağustos 1986'da, sanatının en olgun çağındayken kaybettik.
Özdal Orhon 1960 sonrasının en başarılı hanendelerinden biridir. Her şeyden önce, sesinin kişilikli bir tınısı vardı. Yumuşak tınılı, dimağı dinlendirici, pürüzsüz sesi Türk musikisine özgü o yumuşak çizgili ezgiler için çok uygun bir sesti. Okuduğu eserleri başarıyla yorumlardı. Okuyuşunda abartılı yorumlardan, gereksiz süslemelerden kaçınırdı; ama tabiî bir okuyuşla duygunun da hakkını verir, hiçbir zaman donuk ve soğuk bir üslupla okumazdı. Kulağı okşayan, güzel sesini dengeli bir yorumla kullanabilen Özdal Orhon, ezginin notalarım yuvarlamadan, her notanın, her musiki cümlesinin hakkını vererek seslendirirdi. Diksiyonunun çok düzgün oluşu ise, hemen farkedilebilen bir özelliğidir.
Özdal Orhon geniş bir repertuvara eğilmiş bir sanatçıydı. Osmanlı-Türk musikisi repertuvannın en seçkin örnekleri arasında yer alan klasik eserleri de, yirminci yüzyıl musikisinin taze tatlar getiren, yenilikçi yapıdaki güzel ömeklerini de konserlerinde ve radyo programlannda başarıyla seslendir-miştir. Okuyacağı eserleri titizlikle seçerdi. Okuduğu eserler arasında, daha önce hiç seslendirilmemiş olan birçok klasik ve çağdaş eser de vardır.

Hiç yorum yok: